Niğde

0
46

Kapadokya`nın bilinmeyen memleketi: Niğde

Niğde on bin yıllık bir tarihin derin izlerini ve hatıralarını yaşıyor. Orta Asya’nın steplerini andıran Anadolu’nun sonsuz bozkırları içerisinde yükselen başı karlı Torosların arasına sığınmıştır sanki. Okuyanı-yazanı, yetiştirdiği esaslı adamları, bir de patatesi ve elması ile tanınır. Ana yollara biraz sapa düştüğü ve uğrak olmadığı için fazla bilinmez Niğde.

Oysa Anadolu’nun ilk yerleşim yerlerindendir. Konya’nın Çatalhöyük’ü neyse, Niğde’nin Köşk Höyüğü de odur. Kalay Mezopotamya’dan gelmiştir ve işlenmiştir diyenlere ise Çamardı’nın Celaller köyünden bihaberdirler derim. Bir yandan Erciyes’e, bir yandan Haşan Dağı’na yamaç duran Söllüdağ’daki Eti şehri eteklerindeki siyah mermer benzeri obsidyenden okların, bıçakların, kesici aletlerin yapıldığı yerdir. Kısacası ilk silah fabrikasının kurulduğu, burada üretilenlerin Ortadoğu’ya ihraç edildiği yerin de Niğde olduğunu belirtmek gerek communist bulgaria tour.

iddia ediyorum ki; Kemerhisardaki tarihi Tyana kenti 3-5 yıl sonra Efes ve Bergama antik kentleri gibi ünlenecek. Burada yaşamış Apollon için daha şimdiden 5 bine yakın site kurulmuş bilgisayarlarda. Tyana’da yer üstünde 15 metre yükseklikte su kemerleri görülüyor. Ya yedi kat yerin altında neler var? Bahçelideki bin yıllık tarihi Roma Havuzu’nun olimpik ölçüsüne ne demeli? “Kleopatra bu havuza da girmiş” denilse de biz buna fazla inananlardan değiliz.

Şehrin ortasındaki kalesi binlerce yılın sırlarını saklar bünyesinde. Etili’si, Romalı’sı, Selçuklu’su, OsmanlI’sı hep burayı mekan tutmuş.

Alaaddin Camii

Alaaddin Camii’nin taş oymaları üzerinde düşen öğlen güneşi orada başına taç takmış bir kızın silüetini oluşturur. Bu bir şaheserdir. Kulaklarında küpeleri, boynunda gerdanlığı olan bir kız. Taşa can veren ustasının umutsuz aşkı bir saat boyunca görünür ve güneşle beraber kaybolur gider. Avrupalı’nın olsa uçaklar dolusu tura çıkarız görmek için. Niğde’de olunca geleni gideni yok. “Biz böyleyiz…” deyip sineye çekelim sitemimizi.

Bizans’ın kurucusu Konstantin’in İstanbul’daki Ayasofya’dan önce annesi Helena için hac güzergahına yaptırdığı Andaval Kilisesi Adana-Kayseri yolu üzerindedir. Kudüs’e doğru üç benzerinin daha olduğu söylenir. Üstü örtüldü restorasyonu bu yıl başlıyor. “Kapadokya-Hatay arası inanç turizmi” merkezlerinden biri olmaya adaydır.

1,5 km. uzunluğundaki kayaların oyulması ile oluşan Gümüşlerdeki Manastırda bulunan gülümseyen Meryem resminin dünyada bir benzeri daha yok. Hangi yandan baksanız bakışları ve tebessümü hep üzerinizde sanki.

Müslümanlığı yüzyıl düşündükten sonra kabul eden Türklerin hanımlarına verdiği önem ve saygı Hüdavent Hatun Türbesi’nde ifadesini bulur. Türbe Selçuklu mezar mimarisinin bir şaheseridir. Oyulan taştan değil, sanki örülen bir dantelden yapılı gibidir Sinasos Gül Konaklan.

Narlıgöl kraterlerinden çıkan sıcak su ve Çiftehan kaplıcaları sağlık turizminin, Demirkazık zirveleri dağcıların başkentidir adeta. Bolkarlardaki Karanlık gölde yaşayan kurbağaların dünyada bir benzeri daha yok. Az üzerindeki Çinili göl Kırgızistan’daki Issık gölü’nü hatırlatır. Dağlar yol vermezcesine dik, üzerinde ot bitmezcesine kayalık. Nesli tükenmiş ala geyiklerin göle su içmeye geliş hikâyeleri gerçek mi tevatür mü bilinmez.

Niğde’nin halıcılığını da unutmayalım. Dokuduklarını sırtlayıp gurbetin yollarına düşenler yıllar sonra geri gelip BİRKO Koyunlu Fabrikası’nı kurmuşlar. Makineler tıkır tıkır halı dokuyor, iplik fabrikaları ve enerji santralleri de cabası. Binlerce maharetli parmakların marifeti ise Amerika’ya, Fransa’ya, Almanya’ya, son olarak da Kuveyt Sarayları için desen dokuyor, inanmayacaksınız ama ben gene yazıyorum. Dokunanlardan birisi Cumhuriyet döneminin en büyüğü tam tamına 157 metrekare ve tek parça.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz